12 Nisan 2010

YIKINTI

    Daha da derine saplandı yalnızlığı,en çok acıtılanların tarafındaydı artık.Kendi istememişti bu seçimi,zorlatıldı anlayamadığı bir güç tarafından. Hem de hiç farkına varmadan.Kaçış noktaları tutuldu hep, hayatın sevgiyi hiçe sayan muhafızlarıyla.
    Koşturdu bilmediği yollara girdi,kanadı her yeri, korkudan ağladı, şaşırdı gördüklerine. Şaşırdı, ağladı...Sonra kör oldu birden,göremedi artık etrafını,kendi içini bile sezinleyemedi.En karanlıktı bulunduğu yer. Elleri bile hissetmedi dokunduğunda, aklı ise kaçmıştı çoktan sıradanlıklara. Bulundugu en kötü hallerin de ötesiydi bu. Devşirme bir acı gibiydi başka hayatlardan. Çivilendi olduğu yere.Kaybolmuştu duyuları karanlığı saptayamayan! Son bir çırpınışla seslendi. Görmese bile duyabilirdi, çözümleyebilirdi belki bulunduğu halleri. Bağırdı avazı çıktığı kadar,yakardı,yardım dilendi tüm acizliğiyle.Ama sadece kendi sesi yankılandı kulaklarında. Tek duyabildiği acı feryatlar, küfürler, çaresizlikti kendi tınılarında. Korku sardı içini,ölüm gibi bişeydi bu, belki de yaşarken ölmekti bu gözü kapalı ezbere bildiği şiirlerin bahsettiği.
                                                                                                           Ali Önder

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder